HABERLER
  • Son Güncelleme : 02.09.2024 15:21
  • Haber Giriş : 17.08.2024 14:36
  • Etkinlik : 17.08.2024

17 Ağustos Depreminde Yaşamını Yitiren Yurttaşlarımızı Saygı ve Rahmetle Anıyoruz

25 yıl önce, 17 Ağustos gecesi meydana gelen ve ülkemizi büyük bir yasa boğan depremde, binlerce yurttaşımız yaşamını yitirdi, yaralandı, evsiz kaldı… Tüm afetlerde yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyoruz…

Ülkemiz deprem kuşağı üzerindedir. Sadece deprem değil, sel, heyelan, kaya ve çığ düşmeleri, yangın gibi afet halini alabilecek pek çok doğa, insan ve teknoloji kaynaklı riskle karşı karşıyadır. Afetlere açık bir ülke olduğumuz gerçeği ile yaşıyoruz ve unutmayalım ki; deprem bir doğa olayıdır!

Afetlere yol açan tehlikeler için önceden önlemler almayan, hazırlıklı olmayan ülkeler, yerleşim birimleri, kurum ve kuruluşların, olay meydana geldiğinde hızlı ve etkili müdahale etme, dolayısı ile en az kayıp ve zararla atlatma şansı olmamaktadır.

Bireylerin yaşam ve mülkiyet haklarının korunması, AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi)’nin ve Anayasa’nın koruduğu temel haklar kapsamındadır.
Bu hakkı korumak, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını temin etmek yönetenlerin asli görevlerindendir. Devletlerin tehlike ve riskler karşısında önlem almaya ilişkin pozitif yükümlülükleri vardır. Kendi kendine çöken binaların dahi olduğu ülkemizde, imar afları ve en son 2018 yılında çıkan ve “İmar Barışı” olarak bilinen yasa ile afetle mücadele bir yana, afetlere davetiye çıkarılmıştır. Ülkemizde kaçak yapılaşmayı teşvik eden, bireyleri imar affı yasa beklentilerine sokan, afet riski taşıyan binaların artmasına yol açan politikalar terk edilmelidir!

Deprem nedeniyle yaşadığımız bu afet ve acıların unutulmaması, hukuken sorgulanması ve hak aranması ileride yaşanabilecek benzer acıların doğmaması açısından da önemlidir.

Afetlere açık bir ülkeyiz. 6 Şubat 2023 depreminin büyük acısını yaşadık. Afetlerle mücadele topyekûn bir mücadeledir. Ancak, 17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerine rağmen afetin yönetiminde bir yol alınmamıştır! Benzer acıların yaşanmaması için artık siyasi iktidar ve kurumlar gereken bütün önlemleri vakit kaybetmeden almalıdır!

İstanbul Barosu

 

YAZDIR
Yükleniyor...