Bir günde 3 kadın öldürüldü . İki kadın İstanbul’da bir kadın Ankara’da evli oldukları erkekler tarafından acımasızca katledildiler. Daha 3 gün önce Serpil İstanbul’da, sokak ortasında, herkesin gözü önünde acımasızca kafasına 3 kurşun sıkılarak öldürüldü. Anıt Sayaç verilerine göre 2024 yılında öldürülen kadın sayısı 246.
Oysa ki kadınların yaşam hakkını korumak ve şiddeti önlemek devletin pozitif yükümlülüğündedir. Devlet yani onu temsil eden siyasal iktidar ise bu yükümlülüğünü yerine getirmemektedir. Son zamanlarda 6284 sayılı yasa kapsamında verilmesi gerektiği halde verilmeyen, verilse bile uygulanmayan tedbir kararları ile ilgili Merkezimize ulaşan şikayetlerde ciddi bir artış yaşanmaktadır.
Biliyoruz ki kadın cinayetlerinin önlenememesinin en önemli nedenlerinden biri de yasaların bilhassa 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanmamasıdır. Ayrıca İstanbul sözleşmesinden çıkılması, af niteliğindeki infaz indirimleri , son zamanlarda kadının kazanılmış medeni haklarının tartışmaya açılması , yok sayılması, siyasal pazarlıklara alet edilmesi suretiyle kadın aleyhine oluşan yasal ve toplumsal zemin şiddet faillerine de cesaret vermiştir. Cins kırımına dönüşen kadın cinayetlerinden sadece katilleri değil kadına şiddeti önlemeyen devlet yani mevcut siyasal iktidar da sorumludur.
Kadın cinayetlerinin akabinde yetkililerce atılan kınama mesajları ve tweetlerinin kadın cinayetlerini önleyemeyeceği açıktır.
Bu nedenledir ki mevcut siyasal iktidardan ;
Kadınların kazanılmış haklarını elinden almak , kadının kendi soyadını kullanmasını engellemek için yasa teklifleri hazırlamakla ve bunları savunmakla , aile arabuluculuğu getirmeye uğraşmakla harcanan emek ve zamanın kadının yaşam hakkının korunması ve kadına şiddetin önlenmesi için harcanmasını talep ediyoruz.
Başta Aile Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm yetkililere, kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin durdurulması konusundaki sorumluluklarını hatırlatıyor ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ