İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nce, Tarım ve Çevre Bakanlıklarının “tehlikeli ırk” oldukları gerekçesiyle toplatıp hapsettirdiği, ölüme terk edilen köpekler için düzenlediği “Yasaklanan Köpek Irkları” Kurultayı, 20 Haziran 2022 Pazartesi günü İstanbul Barosu Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Avukat Özlem YAZICIOĞLU’nun moderatörlüğünü yaptığı Kurultaya, Prof. Dr. Ebru YALÇIN, Gazeteci Gülgün FEYMAN, profesyonel köpek eğitmeni Nisso NİYEGO, Barınak Yöneticisi Meral OLCAY, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Fatma BİLTEKİN ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi, Hayvan Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Yasemin BABAYİĞİT konuşmacı olarak katıldı.
Kurultay, İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet DURAKOĞLU ile Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Av. Gülsaniye EKMEKÇİ’nin açılış konuşmasıyla başladı.
DURAKOĞLU, İstanbul Barosu bünyesinde 2006 yılında Hayvan Hakları Merkezi’nin kurulduğunu belirterek, “Yasaklanan Köpek Irkları genelgesine İstanbul Barosu olarak Danıştay’da dava açtık. Bu sorunu, çeşitli açılardan irdelemek gibi bir görev ile karşı karşıyayız. Bir anda ‘Tehlikeli’ diye yaftalanan köpeklere ilişkin düzenlemeyi tartışmak gerekiyor. Gerçekten böyle bir şey söz konusu mudur? Tehlikeli diye yaftalanan, öteki diye yasaklanması gerekenler, hayvanlar mıdır? Bunun üzerinde önemle düşünmemiz gerekiyor. Konuyu derinlemesine irdeleyeceğiz. Soruna bilinçle yaklaşmayan insanlar için özellikle bu düzenlemeyi yapan kamu için bir şeyler söyleme imkanına sahip olacağız. En azından tarihe düşülen notları burada yazabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Av. Gülsaniye EKMEKÇİ de konuşmasında, ‘Yasaklı Köpek Irkları’ konusuna bir çözüm aramak için bir araya gelindiğini; Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki komisyonun oy çokluğuyla ‘Yasaklı Köpek Irklarını’ listesinin belirlediğini, bu karara muhalif kalan uzmanların görüşlerinin dikkate alınmadığını, kamuoyunda tartışılmadığını söyledi.
EKMEKÇİ “Türkiye'de 2021 yıl sonu itibariyle bin 390 belediyeden bakımevi olan belediye sayısı sadece 237. Belelediyelerde çalışan veteriner hekim sayısı ise sadece 1500. Bu sayılar, genelgenin hiçbir alt yapısı olmadan, hayvanların yaşam hakkı dikkate alınmadan alelacele yürürlüğe girdiğini apaçık ortaya koyuyor. Genelge üzerine bütün belediyeler, sokaklardaki sahipsiz köpekleri ve kayıt dışı sahipli köpekleri toplamaya başladı. Bakımevi kapasitesi müsait olanlar bu hayvanları bakımevlerine kapattılar ki çoğunun kapasitesi zaten yetersizdi. Bakımevleri müebbet hapse mahkum edilen bu hayvanlar için artık bakımevi değil cezaevi idi. Bakımevi bulunmayan veya bakımevi kapasitesi yeterli olmayan belediyeler ise yasaklı ırk köpekleri kısırlaştırma dahi yapmadan yerleşim yerlerinden uzak alanlara bıraktılar. Yani ölüme terk ettiler. Peki bu yasaklama soruna bir çare oldu mu? Olur mu? Elbette HAYIR! Yasaklamak, hayvanları ölüme terk etmek çözüm olsaydı 1910 yılında yaşanan ‘Hayırsız Ada’ olayından sonra İstanbul sokaklarında hiç köpek kalmaması gerekirdi” diye konuştu.
“TEHLİKELİ KÖPEK YOKTUR YÖNLENDİRİLMİŞ KÖTÜYE KULLANILMIŞ KÖPEK VARDIR”
Kurultay’ın ilk konuşmacısı Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıkları ABD Başkanı Prof. Dr. Ebru YALÇIN, “Yasaklanan Köpek Irkları: Yasaklanan Kim Olmalı ?” başlıklı sunumunda, “ ‘iyi ya da kötü köpek yoktur.’ Mutlu ya da mutsuz/kaygılı köpek vardır. Her köpeğin davranışları yaşına, medikal sorunlarına ve çevresel etmenlere göre değişebilir. Mizaç testleri an hakkında bilgi verse de bilimsel olarak geliştirmeye muhtaçtır. Tehlikeli köpek yoktur, yönlendirilmiş ve kötüye kullanılmış köpek vardır. Temel itaat komutları ebeveynleri ile çalışılmalıdır. Basında çıkan haberler, mantıklı ve etik sınırlar içinde yapılmalıdır” dedi.
“KÖPEKLER HER ZAMAN KONTROL ALTINDA TUTULMALIDIR”
Prof. Dr. YALÇIN, Köpeklerin her zaman kontrol altında tutulması gerektiğini belirterek köpek ve sahipleriyle ilgili düşüncelerini şöyle paylaştı: “12 yaşın altındaki hiçbir çocuk ebeveyn gözetimi olmaksızın bir köpek ile yalnız bırakılmamalıdır. Köpekler, kontrolsüz ve tasmasız dışarı bırakılmamalı. Gereksiz strese ve heyecana maruz bırakılmamalı. Taciz, ihmal ve istismardan korunmalı. Köpek ebeveynleri belli aralıklarla takip edilmeli ve denetime tabi tutulmalı. Köpek ebeveynleri eğitilmeli ve farkındalık düzeyleri artmalı”
“KÖPÜK DÖVÜŞLERİ VE İSTİSMARINA KARIŞANLARA CEZALAR CAYDIRICI OLMALI”
Prof. Dr. YALÇIN, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: “Yasa yapıcılar tarafından ırk bazlı yasaklar tekrar gözden geçirilmeli. Bur ırkların satışı tamamen yasaklanmalı. Barınakta kalan köpeklerin sorunları için çözüm aranmalı. Kayıt altındaki köpeklerin ebeveynleri sıkı denetimlere tabi tutulmalı (Hayvan Durum İnceleme-haydi). Köpük dövüşleri ve istismar edilme olaylarına karışanlara cezalar caydırıcı olmalı. Tüm köpek ebeveynleri için eğitim ve sertifika zorunluluğu; gücü açısından riskli kabul edilen köpek ebeveynleri için de psikolojik test zorunluluğu getirilmelidir.
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nce düzenlenen Yasaklanan Köpek Irkları Kurultayı’na, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Akdoğan KAYMAZ, Prof. Dr. Mustafa ÖZCAN, hayvan hakları aktivisti Banu AYDIN, İstanbul Tarım ve Orman Müdürlüğü, Bakırköy Belediyesi, Fatih Belediyesi, Pendik Belediyesi, Sarıyer Belediyesi, Silivri Belediyesi temsilcileri, Ankara Barosu, Bursa Barosu, Erzurum Barosu, Gaziantep Barosu, Isparta Barosu, İzmir Barosu, Sakarya Barosu, Kırıkkale Barosu, Konya Barosu, Manisa Barosu’ndan temsilci meslektaşlarımız, borumuz üyesi meslektaşlarımız katıldı.
İstanbul Barosu YouTube hesabından CANLI yayınlanan kurultayı YouTube hesabımızdan izleyebilirsiniz. https://youtu.be/ciBAz816rWs?t=2198
Önceki