Gezi Davası ‘Adalet Nöbeti’
Avukatlar, İstanbul Adalet Sarayı girişindeki Themis heykellerinin bulunduğu Atrium’da Gezi Davası için buluştu.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı girişindeki Atrium’da Themis Heykelleri önünde tutulan ‘Adalet Nöbeti’ne, İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet DURAKOĞLU, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Lütfi TOPRAÇ, Av. Selahattin MERİÇ ve Av. Sinan NAİPOĞLU; İstanbul Barosu Meslek İçi Eğitim Merkezi Başkanı Av. Uğur YETİMOĞLU, Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Av. Birsen BAŞ TOPALOĞLU, eski Kültür Bakanı Ercan KARAKAŞ, CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut TANAL ile Gökhan ZEYBEK, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Mimar Esin KÖYMEN, gazeteci Murat Sabuncu ve avukatlar katıldı.
EMNİYET DRONE İLE TAKİP ETTİ
Themis Heykelleri önünde ‘Adalet Nöbeti’ fotoğrafı çekildi. Ardından da ‘Adalet Nöbeti’ tutan avukatlar, alkışlar eşliğinde adliye binası önündeki Çağlayan Meydanı’na yürüdü. Çağlayan Meydanı’ndaki güvenlik önlemlerinin artırılması, basın açıklaması yapılan alanın bariyerlerle çevrilmesi; basın açıklamasına katılanların, drone ile izlenmesi dikkat çekti.
Bu haftaki Adalet Nöbeti’ne İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet DURAKOĞLU, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Mimar Esin KÖYMEN, gazeteci Murat SABUNCU, konuşmacı olarak katıldı.
“AİHM’İN BU SÖZÜNDEN UTANIYORUM”
İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet DURAKOĞLU, “Sevgili meslektaşlarım, değerli dostlar. Bu yıl meslekte 40’ncı yılım. 40 yılımı, darbeler tarihini de değerlendirdiğimde, 40 yıldır ben böyle bir karar görmedim. Böyle ‘Kara Karara’ tanık olmadım. En baskıcı dönemlerde bile böyle bir karar, görmedik. Öylesine bir karardan söz ediyoruz. Vicdanları el vermedi ve beraat ettirdiler. Ama uygulamadılar. Beraat kararını uygulamadılar. Düşünebiliyor musunuz. Arkasından bir başka suçlama çıkardılar. Casusluk suçlaması. Böylece davayı devam ettirecekler. Olmadı. Çarşı davası ile birleştirdiler. Şimdi verilen karara bakar mısınız. Casusluktan beraat. Çarşı davasından ayırma kararı. Peki, niye tutukladınız? Ne oldu beraat kararı? Niye şimdi böyle davranılıyor? Ne bu karar? Ne anlatılmaya çalışılıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, açık bir biçimde “hukuken değil siyasal nedenlerle tutukludur bu insan” diyor. Şimdi geriye dönüp bakıyorsunuz. Hiçbir şey değişmemiş.Ve bir hukukçu olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu sözünden utanıyorum. Utanıyorum. Utanıyorum” diye konuştu.
“BİZ AVUKATIZ BİZE BUNU YUTTURAMAZSINIZ”
DURAKOĞLU, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Herkes bilmeli. Biz avukatız ve biz İnsan Hakları mücadelesi yaparız. İnsan Hakları, siyasal ideolojilerin, çoğunluk ideolojilerinin, tartışmalı değerlerine feda edilemez. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. İnsan Hakları alanında yapılmış bir mücadele, kutsal bir mücadeledir. Arkadaşımızı, Avukat Can Atalay’ı hiçbir zaman, böylesine bir yokluk karşısında feda edemeyiz. Can Atalay, avukatlık yaptığı için tutuklu şu anda. Oranın bir AVM olmaması için yaptığı mücadeleyi, Mimarlar Odası ile birlikte dava açtığı için mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldığı için şimdi cezaevinde. Bunu kabul edemeyiz. Bir avukat olarak avukatlık görevini yaptığı için sadece bu nedenle cezaevinde olmasını kabul edemeyiz. Onu kabul edemeyiz de Gezi’nin kriminalize edilmesini de kabul edemeyiz. Gezi bizim onurumuzdur. Bunu herkes bilecek. Gezi bizim onurumuzdur. Hepimiz oradaydık. Gezi, bu ülkenin Cumhuriyet tarihinde yapılmış, en önemli demokratik protesto eylemidir. Buna herkes noktayı koyacak. Öyle 17-25 Aralık, 15 Temmuz, yok bilmem Gezi…Bunları birleştiren bir senaryoyu, siyasal iktidar yargı eliyle meşrulaştıramaz. Kimse anlatamaz bunu. Biz avukatız. Söylemeye çalışıyorum. Biz avukatız. Bize bunu yutturamazsınız. Dolaysıyla geldiğimiz noktada, herkes bir şeyi bilmeli. Eğer bu karar, burada yargılananlar dışında, topluma verilecek, veya verildiği düşünülen mesaj ise bu ülkenin hukukçuları, bu mesajı almayacaklar. Almadılar. Bu mücadeleye devam edeceğiz. Sonuna kadar da Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz.”
“GEZİ YARGILANAMAZ GEZİ TUTUKLANAMAZ”
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Mimar Esin KÖYMEN, “Gezi davasının, 25 Nisan’da yapılan karar duruşmasında, TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mimar Mücella YAPICI, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ve Şehir Plancıları Odası geçmiş dönem Başkanı Tayfun Kahraman’ın da aralarında bulunduğu 7 kişi hukuksuz yargılama sonucu, 18 yıl cezası verilerek tutuklandı. Arkadaşlarımızın mesnetsiz iddialarla ve olmayan delillere dayalı olarak mahkum edilmeleri ve tutuklanmaları kabul edilemez. Bir kez daha söylüyoruz. Gezi, milyonlarca insanın onurudur. Yargılanamaz. Tutuklanamaz. Hukuksuz tutuklamaları kabul etmiyoruz. Gezi tutuklanamaz. Tutuklanan arkadaşlarımızın yanındayız. Arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar Adalet Nöbetinde olacağız. Hep birlikte burada olacağız. TMMOB Adalet Nöbetlerinde olacağız” dedi.
“NEREDE ACI VAR İSE AVUKAT CAN ATALAY ORADA İDİ”
Cumhuriyet Gazetesi davasında tutuklu olarak yargılanan gazeteci Murat Sabuncu ise konuşmasında, “Zaman değişiyor. Kişiler değişiyor. Ama yapılan, uygulanan zulüm değişmiyor. Ama bir şey daha değişmiyor. Mücadele. Mücadele. Mücadele. Çok açık ve net size söyleyeyim. Avukat Can Atalay, bugün Türkiye’de Aladağ’dan Soma’ya, Çorlu Tren Katliamı’ndan, nerede acı var ise Can Atalay orada idi. Can Atalay’ın, hayatın her alanında olması demek, bu düzenin değişmesi için çaba sarf etmektir. Gezi tutuklularına şu sözü veriyorum. Mücadeleniz mücadelemizdir. Aileleriniz ailelerimizdir. Asla yalnız yürümeyeceksiniz. Sizler çok değerli insanlarsınız. Gezi hepimizin direnişiydi. Bizler bu direnişin bir parçasıyız. Parçası olmaya devam edeceğiz. Gezi’yi kimse kriminalize edemez. Gezi, bu ülkede birbirinden farklı görüşteki insanların, çevreye, hayata sahip çıkması. Birlikte yaşamaya sahip çıkmasıydı. Bu mücadele her şekilde devam edecek. Bu mücadelede ortak olacağımızı hepimiz adına söz veriyorum. Deklere ediyorum” dedi.
Önceki